Skibidi Tuvalet, son birkaç aydır çocukların dünyasında yer etmekte. Şarkısıyla, video bölümleri ile ve oyunları ile hızla yayıldı. Milyonlarrca kez izlendi ve izlenmeye devam ediyor.
Dijital oyunları, çizgi filmleri her çocuk bambaşka senaryolar ile oynar, her çocuk başka karakterle özdeşim kurar. Kimi korkar, kimi rahatlar. Bu durum, bu oyunların faydalı olduğu anlamına gelmez fakat bu oyunlar da her çocuğun öznel deneyiminde yoğrulur. O nedenle her bireyin çocuk olsun yetişkin olsun, bir oyundan, filmden etkilenişi zengin bir araştırma alanıdır.
Öte yandan, bu tip viral oyunlar, evrensel psikolojik çatışmaları, duyguları veya korkuları uyandırır.
Geçmişte de viral olmuş korku karakterleri, klasik dövüş ve silahlı oyunları çocukların öfke ve korkularına hitap ederler, onları hem uyarır hem rahatlatırlar, yaratıcılığı çok tetiklemezler.
Bazı korku oyunları, özellikle hikayeleri olanlar, genellikle çocukları korkutur fakat çocukların bu oyunların hikayelerine bağlanması da kayda değer ve her çocuk için anlamlıdır.
Skibidi tuvalette ise çocukların yaratıcılıklarının da tetiklendiğini görüyoruz. Bu oyunu çocuklar daha çeşitli yollarla iç dünyalarına dahil ettiler. Daha doğrusu bu oyun, çocukların iç dünyalarını yakaladı ve çocukları kendine bağladı.
Skibidi Toilet, tuvaletten çıkan kafaların dünyayı ele geçirmeye çalışmasını, dünyayı kurtarmak için de tv, kamera veya hoparlör kafalı kişilerin bu tuvaletten çıkan kafalar ile savaşmasını anlatıyor.
Hikayesi pek de anlaşılmayan Sikibidi Tuvalet'i tam da bu anlaşılamama halinden olsa gerek, çocuklar birçok viral akıma kıyasla, öznellikleri ile yorumlayabildirler. Bu görsel olarak zengin, çağrışıma açık alan, her çocukta, bu oyunla ilgili ayrı bir oyun alanı yaratmış görünüyor.
Klozet, tuvalet ve dışkılar, çocuk psikanalizinden bildiğimiz üzere 2-3 yaşa dair korkuları çağrıştırır: Tuvalete düşme, kakadan ayrılma, kakanın kendi canlılığın olmasına dair düşlemler, özerklik ve kontrol. Bu yaş grubunda,çocukların başkalarının zihinlerinin kendi zihinlerinden ayrı olduklarını ve başkalarının zihinlerini kontrol edemeyeceklerini, bazen anlaşılamayacaklarını anlama gibi bir zorlayıcı bir gelişim süreci de vardır. Skibidi Toilet'te de tuvaletten cıkan kafaların ve düşmanların zihnini kontrol etmek ve anlamak için zihin ele geçirme ögesinin olması, bu oyunun neden bu kadar tuttuğunu açıklayan faktörlerden birini işaret ediyor olabilir.
Kamera, hoparlör ve tv kafaları olan adamların, gerçek insan kafalı skibidilerin karşısında yer alması ile ilgili teknoloji temelli birçok komplo teorisi kurulabilir. Komplo teorisi kurmayı bir yana bırakırsak, artık çocukların ruhsallığında ekranların da bir alan kapladığını söyleyebiliriz. Hoparlör kafalar, tv ve kamera kafalar... Sürekli fotoğrafları çekilen, herkesin elinde ekran olan bir dünyaya düşen çocuğun ruhsallığında artık teknoloji ve ekranlar da temsil ediliyor belli ki.
Skibidi Tuvalet'in hikayesi ile ilgili sonradan yazılsa da, başlangıçta bir belirsizlik ve yoruma açıklığın olması, en genç kuşağın kendine bir özel alan bulması gibi görünüyor. Bazı kaynaklarda bu akım "Z kuşağının bile anlamadığı akım" olarak geçmekte.
Hande Burcu Şimşek
Uzman Klinik Psikolog
Bebek, Çocuk, Ergen Terapisti
Comments